Home / Zbahis / Zbahis Kullanıcı Deneyimi

Zbahis Kullanıcı Deneyimi

Teknolojinin her geçen gün yeni bir çılgınlık sunduğu günümüzde, kullanıcı deneyimi denen şey öyle bir mesele oldu ki, sanki hepimizin hayatında yeni bir kutsal kitap yazılmış gibi: “Arayüzünüz temiz olacak, yükleme süreniz hızlı olacak, yoksa kullanıcı başka tapınağa — pardon, siteye — göç edecek.”

İşte tam burada Zbahis kullanıcı deneyimi devreye giriyor ve diyor ki: “Bak dostum, burası sadece bahis falan değil, ben sana konfor vaat ediyorum. Koltuğuna yayıl, kahveni yudumla, ben senin işini hızla çözerim.” Çünkü deneyim dediğimiz şey, sadece bir butona tıklayıp para yatırmak değil; aynı zamanda “bu site bana güven veriyor mu, kafamı karıştırıyor mu, yoksa bana sahte bir sevgili gibi mi hissettiriyor?” sorularının cevabında gizli.


Kullanıcı Deneyimi Ne Demek, Hocam?

Kullanıcı deneyimi basitçe şu: Siteye giriyorsun, kafan rahat, geziniyorsun; karışıklık yok, her şey net, ve en önemlisi: “Aaa keşke hep böyle olsa” diyorsun.
Ama işin özü şu: Kullanıcı deneyiminin iyi olması, sadece “şık arayüz” meselesi değil. Aynı zamanda:

  • Hız: Yüklenmeyen siteler kullanıcıda “wifi’yi mi dövsem, siteyi mi kapatsam” ikilemi yaratır.
  • Kullanılabilirlik: Menüde aradığını bulmak kolay olmalı. Sağ üstte olan butonu sol altta arattırıyorsan, UX çökmüş demektir.
  • Destek: Bir sorun yaşadığında “mesajınızı aldık, üç iş günü içinde döneriz” yerine “hemen dönüş yapalım, çayı da bizden” kafası lazım.

Kısacası, kullanıcı deneyimi dediğin şey, bir sitenin “müşteri kaçırma hızını” ya da “sadık kullanıcı biriktirme şansını” belirleyen altın anahtar.


Zbahis’te Mutluluk Formülü: Eğlenirken Kaybolmamak

Zbahis kullanıcı deneyimi üzerine kafa yoran tasarımcılar şunu anlamış: Her kullanıcı ayrı bir evren. Kimi sabırsız, kimi detaycı, kimi de “beni uğraştırma, direk kazancımı göster” modunda. O yüzden işlevsellik ve sadelik burada en önemli bileşen oluyor.

Arayüz karmaşık olursa, kullanıcı kendini “uçak kokpitinde yanlışlıkla kırmızı butona basmış stajyer” gibi hissediyor. Ama arayüz sade, ikonlar net ve hız yüksekse, işte o zaman kullanıcı “oh be, şampiyonlar ligi finalini tam ekran keyfiyle izler gibi” rahatlıyor.


Kullanıcı Geri Bildirimi: Halk Konuştu, Site Dinledi

Hiçbir platform “ben oldum” diyemez. Çünkü kullanıcılar her zaman ufukta sabırsızca ellerini sallayıp bağırıyor:

  • “Hızlı depoya gittiğinizde bana da uğrayın!”
  • “Şunu da güncelleseniz harika olur.”
  • “Abi mobil versiyonda şu menü çok minik, büyütün gözümüz kalmadı.”

Zbahis de bu noktada kulak kabartıyor. Geri bildirimler anketlerle, destek hatlarıyla toplanıyor. Kimi zaman bir butonun rengi değişiyor, kimi zaman kutlama animasyonu biraz daha yumuşatılıyor. Hatta bazen kullanıcıların önerisiyle bambaşka bir özellik ekleniyor. Sonuç: Kullanıcı kendini “sözüm dinleniyor” diye değerli hissediyor. O da sadakat yaratıyor.


Teknolojinin Dokunuşu

Teknoloji sürekli ilerliyor, UX tasarımcıları da kendini Iron Man’in Jarvis’i sanıyor neredeyse. “Kullanıcı davranışlarını öngörüp ona göre seçenek sunalım” dediklerinde, sistem seni senden daha iyi tanımaya başlıyor. Mesela sen daha aklında “ben yine basket maçına mı oynasam?” diye geçirirken, sana öneri geliyor: “Basketbol kuponları burada!”

Mobil uyumluluk desen apayrı mesele. Artık kimse bilgisayar açmak istemiyor; telefon ekranından yönetmek istiyor. Dolayısıyla “mobilde menü tıklandığında kaç katman açılıyor” bile bir kullanıcı deneyimi savaşı haline geliyor.


Geleceğin Kullanıcı Deneyimi: Daha Da Kafamızı Okuyacak!

Gelecekte Zbahis kullanıcı deneyimi, “kişiselleştirme” manyaklığıyla şekillenecek. Yani site sana şunu diyor olacak: “Madem sen her pazar akşamı kupon yapıyorsun, sana özel kampanya bırakıyorum, hadi bakalım keyfine bak.”

Bir yandan öngörücü analizlerle davranışlarımızın önüne geçilecek. Sanki bir falcıya gitmişsin gibi, “yakında rulette takılacaksın” diyebilecek. Tabii bu gelişmelerin kullanıcıya hissettirdiği şey “beni tanıyorlar ya hu!” ile “bizi izliyorlar mı acaba?” arasında gidip gelen ince çizgi olacak.


Zbahis kullanıcı deneyimi aslında bir tür ev sahipliği. Ev sahibi sana mis gibi kahve ikram edip ayakkabılarını çıkarttırmadan, odalarını tek tek pırıl pırıl gösteriyorsa, sen de tekrar gidiyorsun. Zbahis de kullanıcıya şunu demek istiyor: “Senin işini kolaylaştırıyorum, kafanı yormuyorum, seni biraz da eğlendiriyorum. Yüksek hız, net tasarım, dostane destek ekibi… Daha ne olsun?”

Unutma: Kullanıcı deneyimi denen şey, bazen butonun renginde, bazen müşteri temsilcisinin bir dakikada dönmesinde, bazen de sitenin karışık değil “oh be!” dedirten sade tasarımında gizlidir. Yani mesele aslında şu: Kullanıcıyı rahat ettiren site kazanır.

Etiketlendi: